Öğrenci Kariyeri
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Denizli ve Bursa’da elektrikli araçlar için üretim yapan bir firmanın ürettiği elektrikli faytonunu, geçmişte Formula 1 yarışlarında kullanılan İstanbul Park'ta test etti. Bu proje sayesinde Adalar’da ki fayton krizi aşılacaktır. Bu durum aslında ilk defa başımıza gelmiyor. Bundan uzun yıllar önce de yine atlar tarafından çekilen tramvaylar gündeme gelmişti.
19.yüzyılın ortalarından itibaren hizmete açılan ve atların çektiği tramvaylar uzunca yıllar İstanbul sokaklarında göründü. Hızlı şehirleşmenin sonucu yolcu sayısındaki artış ve hayvanları kullanmanın sorunları bir süre sonra yeni bir teknoloji ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bir tramvay hattının ekonomik olması için hem çok yolcu taşıması, hem de çekme gücü için kullanılan masrafın minimum seviyede olması gerekmektedir. Hayvanların besleme ve bakım masraflarının yüksek olması, kısa sürede sakatlanmaları, kullanılan hayvanların yüklü vagonları özellikle yokuşlarda hareket ettirmek için yetersiz kalması gibi nedenler tramvay şirketlerini daha ekonomik ve avantajlı olan bir çekme gücünü kullanmaya sevk etmiştir.
Tüm bunlara ek olarak 1912'de başlayan Balkan Savaşı sırasında Harbiye Nezareti, elindeki at ihtiyacının yeterli olmaması üzerine gerekli yerlere başvurarak orduda kullanılmak üzere atları satın almak istemiş, verilen cevap üzerine de 35 bin altın karşılığında şirketin tramvaylarında kullanılan tüm atları satın almış, bunun sonucu olarak tramvayların çalışması durmuştu. I. Dünya Savaşı arifesinde İstanbul'da atlı tramvayların çalışmamasının yarattığı bu büyük sıkıntı bir bakıma yararlı olmuş ve Amerika ve Avrupa'da çoktan kullanılmaya başlanılmış olan olan elektrikli tramvayın İstanbul içinde de kullanılması artık kaçınılmaz olduğu düşüncesi iyice yaygınlaşmıştır.
Dünyada ilk elektrikli tramvayın 1881'de Berlin'de, 1883'te Londra'da, 1888'de Amerika'da, 1893'te Marsilya'da, 1900'de Paris'te çalışmaya başlamasından sonra; İstanbul'da ilk elektrikli tramvay 20 Şubat 1914 günü Karaköy - Ortaköy hattında hizmete açılmıştır. 1915 - 1926 yılları arasında elektrikli tramvay hizmeti ilk kez Tünel - Şişli, Harbiye - Fatih, Tünel - Maçka, Taksim - Sirkeci, Karaköy -Beşiktaş, Eminönü - Bebek, Aksaray - Ortaköy, Beşiktaş - Fatih, Eminönü -Fatih, Eminönü - Topkapı, Eminönü - Yedikule, Topkapı - Beyazıt, Yedikule -Beyazıt güzergâhında görülmüştür.
Elektrikli tramvaylar atlı tramvaylara nazaran daha hızlı birer ulaşım aracı olarak hizmete girince halkın buna alışması bir hayli zaman almıştır. İstanbul halkı elektrikli tramvaylara alışıncaya kadar sık sık kazalar da meydana geldi. Örneğin 1914 Aralık ayının son günleriyle 1914 Ocak ayında Şişli - Tünel hattında birçok kaza olmuştu. 26 Aralık 1913 tarihinde Taksim Bahçesi önünde bir askeri nakliye arabasıyla tramvayın çarpışması sonucu bir asker bacağından yaralanmıştır. 2 Ocak 1914’te Osmanbey Gazinosu önünde römorkörden atlayan bir kadın elinden yaralanmıştır. 19 Ocak 1914’te tramvay ile araba çarpışması neticesi her iki araç da ağır maddi hasar almıştır.
Özgün İçerik: Bu içerik Öğrenci Kariyeri yazarlarından Enes Eren tarafından oluşturulmuştur.
19.yüzyılın ortalarından itibaren hizmete açılan ve atların çektiği tramvaylar uzunca yıllar İstanbul sokaklarında göründü. Hızlı şehirleşmenin sonucu yolcu sayısındaki artış ve hayvanları kullanmanın sorunları bir süre sonra yeni bir teknoloji ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bir tramvay hattının ekonomik olması için hem çok yolcu taşıması, hem de çekme gücü için kullanılan masrafın minimum seviyede olması gerekmektedir. Hayvanların besleme ve bakım masraflarının yüksek olması, kısa sürede sakatlanmaları, kullanılan hayvanların yüklü vagonları özellikle yokuşlarda hareket ettirmek için yetersiz kalması gibi nedenler tramvay şirketlerini daha ekonomik ve avantajlı olan bir çekme gücünü kullanmaya sevk etmiştir.
Tüm bunlara ek olarak 1912'de başlayan Balkan Savaşı sırasında Harbiye Nezareti, elindeki at ihtiyacının yeterli olmaması üzerine gerekli yerlere başvurarak orduda kullanılmak üzere atları satın almak istemiş, verilen cevap üzerine de 35 bin altın karşılığında şirketin tramvaylarında kullanılan tüm atları satın almış, bunun sonucu olarak tramvayların çalışması durmuştu. I. Dünya Savaşı arifesinde İstanbul'da atlı tramvayların çalışmamasının yarattığı bu büyük sıkıntı bir bakıma yararlı olmuş ve Amerika ve Avrupa'da çoktan kullanılmaya başlanılmış olan olan elektrikli tramvayın İstanbul içinde de kullanılması artık kaçınılmaz olduğu düşüncesi iyice yaygınlaşmıştır.
Dünyada ilk elektrikli tramvayın 1881'de Berlin'de, 1883'te Londra'da, 1888'de Amerika'da, 1893'te Marsilya'da, 1900'de Paris'te çalışmaya başlamasından sonra; İstanbul'da ilk elektrikli tramvay 20 Şubat 1914 günü Karaköy - Ortaköy hattında hizmete açılmıştır. 1915 - 1926 yılları arasında elektrikli tramvay hizmeti ilk kez Tünel - Şişli, Harbiye - Fatih, Tünel - Maçka, Taksim - Sirkeci, Karaköy -Beşiktaş, Eminönü - Bebek, Aksaray - Ortaköy, Beşiktaş - Fatih, Eminönü -Fatih, Eminönü - Topkapı, Eminönü - Yedikule, Topkapı - Beyazıt, Yedikule -Beyazıt güzergâhında görülmüştür.
Elektrikli tramvaylar atlı tramvaylara nazaran daha hızlı birer ulaşım aracı olarak hizmete girince halkın buna alışması bir hayli zaman almıştır. İstanbul halkı elektrikli tramvaylara alışıncaya kadar sık sık kazalar da meydana geldi. Örneğin 1914 Aralık ayının son günleriyle 1914 Ocak ayında Şişli - Tünel hattında birçok kaza olmuştu. 26 Aralık 1913 tarihinde Taksim Bahçesi önünde bir askeri nakliye arabasıyla tramvayın çarpışması sonucu bir asker bacağından yaralanmıştır. 2 Ocak 1914’te Osmanbey Gazinosu önünde römorkörden atlayan bir kadın elinden yaralanmıştır. 19 Ocak 1914’te tramvay ile araba çarpışması neticesi her iki araç da ağır maddi hasar almıştır.
Özgün İçerik: Bu içerik Öğrenci Kariyeri yazarlarından Enes Eren tarafından oluşturulmuştur.
Sıla Tanrıverdi
0 Yorum
Yorum Yap